“Bir soda, iki çay ne yapıyor?” dedim. “İyiler be amcası, büyüyorlar işte” dedi garson. Canımı ye garson.

8 Ocak 2012 Pazar

'reçel kavanozu kafe' ye 'çelik yapılar' çalışmaya gelecek olan öğrencilere unlu kurabiye bizden,,







yarın 'çelik yapılar' sınavım var.vizeden sonra hiç girmediğim dersin final sınavına gideceğim bilmiş ve ukala.dersin hocasını yolda göresem tanımam,adını da bilmiorm ztn.marifet diye sölemiorm,zaten marifetlik bi yanı da yok,ama tüm sorun;mimarlık öğrencisine çeliğin tasarımdaki yeri konusunda min bilgi verip,iki levhayı birletirmek için kullanılan perçinin,bulonun çapını hesaplatmaları,bunu da anarşistlik olsun diye sölemiorm ama olmuyo ilgi çekmio,virgüllü sayılar ve çok sayılı işlemler gerçekten adaptesi zor bi durum.sınava girmeden önce bunları yazıorm ama çıkınca başıma neler gelmiş olacak tahmin edemiyorum.ayrıca osmanlı mimarisi ödevini yetiştiremediğim için büte bıraktım (hayatım da ilk kez.) bu da demek oluo ki eve 2 hafta geç gidicem ve -saded e geleyim.)-bu da demek oluo ki 'REÇEL KAVANOZU KAFE' için kısa film çekmeye başlayabilirz.fikri olarak tüm hazırlıklarımız tamam,rölövesini aldığımız Üsküdar kuzguncuktaki köprü manzaralı,boğaza sıfır bi yalı camiisi olan, Üryanizade camii'ni kafe yapmak istiorz,evet kitap kafe.)! zaten kimse namaz kılmaya gelmio,gelenlerde bahçesinde saatlerce oturmak için namaz kılıyo!.),caminin 21 yaşındaki ideaist! imamı da üsküdar da gezio sürekli.)şartlar olgunaştı anlayacağınız;tüm bunlar birleşince kafe yapmak kaçınılmaz oluo.) 'mimarlık yapmaya ne kadar geç başlarsak o kadar iyi olur' teması ile gelişen bi durum bu.'mimarız ama mimarlık yapmıyoruz'(kulağa müthiş hoş geliyo) kafenin adı reçel kavanozu' tanıtım afişleri bile hazır(by hür).kırmızı beyaz piti kareli masa örtüleri,beyaz sandalyeleri,kırmızı 8'li ocağı ve kırmızı kahve çekme makinası,her daim fırından yeni çıkmış kurabiye kokan mutfağı,english home da görüp bayıldığımız muhteşem avizesi ile herşey çok güzel olacak.açılış müziğimiz 'dance me to the end of love' olacak ama sıradan günlerde dibine kadar ahmet kaya çalacak içerde.-entel görünümlü dantel-çok çok eskiler ait dergiler olacak raflarda,eski karikatür dergileri,cafcaf bile olabilir o derece.) boğaza bakan cepheyi cam yapıcaz mesela ,eğilseler suya değecekleri cinsten,insanlar cam kenarında oturmak içn sıra bekleyecekler.) mesai bitip kapıları içerden kitlediğimizde istanbul bize gülümseyecek biz O'na,Murat Yılmazyıldırım çalacak arkadan ,sabaha kadar kitap okuyacağız,,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder