“Bir soda, iki çay ne yapıyor?” dedim. “İyiler be amcası, büyüyorlar işte” dedi garson. Canımı ye garson.

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Amsterdam,amsterdam,,


        Kaybolan blogumu bulduğuma göre başlayabilirim;anlatacak çok şeyim var elbette,küçüklüğümden beri çok okurum,ama çok gezen daha çok bilir her türlü iddasına girerim.)
       Seyahatimin baştacı yaptığım mutlaka tekrar gelmeliyim dediğim Amsterdam'ı anlatmak istedim öncelikle.Hollandayı hepimiz inekleri ve sokaklarında eşsiz görsel sunan laleleri ile biliyoruz kulaktan dolma.Bahsedilen laleleri çok fazla göremedim ben ama inekler için aynı seyi söyleyemiyecegim tabiki.) maşallh heryerdeler,,
       Nese efenim Amsterdam bildiğiniz üzere HoLlanda'nın başkenti orta avrupa haritasında oldukça kuzeyde kalan bu şehir,ayagımızda sandaletlerle buz gibi havasıyla karşıladı bizi,soğuya dayanamayıp alıp apar topar üzrimize giydiğimiz saçma sapan 'I love Amsterdam'yazılı polarların resimlerimize olan görsel katkısını da es geçmemek lazım tabi ki.
kanal turundan kıyı görüntüsü,,
        Amsterdam'ın diğer bir adı da 'Dünyanın gay başkenti' yada 'özgürlükler şehri' olarak da anılmakta.Eşcinsel evliliklerin,esrar kullanımının vs.bunun gibi bir sürü durumun yasal oldugu bir şehir burası.Bunları duyup sokaklarda tedirgin olmadan yürümek ilk etapta imkansız gibi gelse de,durum kesinlikle böyle değil aksine bu tür özgürlüklerin verilmesi şehirde olan suç oranlarını oldukça düşürmüş(bknz.kısıtlama ters etki yapar).Üstelik bu özgürlükler öyle bir boyuttaki birbiri ile evlenmiş iki gayin birlikte yaşadıgı evlerin camlarında gökkuşagı bayrağı asılı,bayragı görenler anlıyorlar ki bu ev de onlar yaşıyor,yıllarca karşılaştıkları ötekileştirmenin özgürce dışavurumu desem bu durum için sanırım haksız sayılmam.Ara sokalarda yürüdükçe garipseyeceğiniz garipsedikçe alışacagınız manzaraları görmek fazlaca mümkün.Esrar cafeler mesela,önlerinden geçerken kokuyu alabiliyorsunuz insanlar içeride esrar alıyor ve bu yasal,bu ve bunun gibi buraya yazamacagım bir sürü şey,,
mimarlar yapılara aşık olurlar,,
         Herneyse birazda bu şehri fiziksel olarak tanımlamak gerekirse,çoğu avrupa şehrinin şanslı talihi gibi Amsterdam da nehirlerle çevrili bi şehir,hatta çevrili demek az neredeyse örülü.Kentin ana dokusunu oluşturan kanal sosyal ve turistlik açıdan şehre çokca katkı sağlamakta.Amsterdam'a gelip yapmadan dönmeyin dediğim iki şey var benim;1)kanal turu 2)bisiklet turu biz ikisini de yaptık ( iyi ki yaptık iyi de oldu çok da güzel oldu:) kanal turu yaklaşık 1 saat sürmekte ve şehrin kendine has yıllarca korunmuş eşsiz mimarisine tanıklık etmenizi sağlıyor.Yeşil dokunun kente eşit dağlımı muhteşem.Bisiklet mevzuna gelince,kentte araç trafiğine denklikte bir bisiklet trafiği var neredeyse,her yanan ışıkta 40-50 bisikletin karşıdan karşya geçmesi ve senin bu kalabalığın içinde olman eşsiz bi deneyim.Bisikletli bi kişi kanunen tüm araçlardan üstün,her ne kadar arabasına bindiğimiz taksici bu durumdan yakında da,sanırım kurallar haksız sayılmaz.Takım elbisesini giymiş yakışıklı bi adamın yada mini eteğiyle güzel bir hanımefendinin bisiklete bindiğini görmek mümkün bu şehirde.
       Yukarıda gitmek zorunda oldugum için acele ile çektiğim bir video var,şehrin heryerinde bu manzarayı görmek mümkün,hareketli her an canlı ve mutlu bir şehir Amsterdam.
       Gittiğim şehirlerin yemek kültürlerinden de bahsatmek isterdim elbette fakat ama baştan söyleyeyim yeni tatlara açık bi insan değilim,bi vedat milor değilim ve sırf bu sebebten kendimi zorlayıp günde iki defa mc donals menü yiyebilirim üzgünüm:),,
         Bir sonraki niyetim Hırvatistan -Dubrovnik'ten bahsetmek,,

AB ve biz yanyana mesela?,,

yaklaşık 10-11 tane AB ülkesi görme fırsatım oldu,gecen ayki kısa tatilimde haliyle karşılaştırma fırsatımda.AB olayının ülekenin fiziksel şartlarından öte,toplumsal bilinçle çokca alakalı oldugunu düşünenlerdenim bende.Öle çok afilli sözlere gerek yok kısaca anlatılacak ufak gözlemler durumu açıklamakta melesa;
Münih'teyiz saat öğlen vakti 12.00-13.00 civari trafik sıkışık fazlaca, hani arabaların milim ilerlemediği cinsten,ama sağ taraftaki emniyet şeridi yine de boş,,